Aile sahibi olmaktan korkuyorum

Çünkü sevip kaybetmekten üzülmekten ve üzmekten korkuyorum

İşin içinde ayrılık olsa çocuğun da varsa ortada kalan çocuğun benim yaşadıklarımı yaşamasından korkuyorum

Ayrılık kolar gitmek ya da kalmak kolay sanıp ortada kalan çocuklarını düşünmeyen aileler var onlardan olmaktan korkuyorum

Ortada kalan çocukları aileler düşünmüyor her şey daha güzel olacak mutlu ol derler ama şunu bilmezler ki hiçbir şey güzel olmayacak ve asla mutlu olamayacaklar

Ortada kalan çocukların içindeki mutluluk aileye güveni tükenir huzuru yok olur

Bu çocuklar zamanla aileye karşı bir düşmanlık beslerler

Her çocuk zamanla ailesini eski günlerini özler anne ve babasının bir arada görmek ister

Arkamda kapı gibi bir ailem olsun sırtımı onlara dayayayım der illa ki zamanla aileye muhtaç kalırlar ve her anne babasına muhtaç kaldığında kimi suçlayacağını düşünür

Ama şunu kabul edelim ki artık bir ailesi yoktur belki de asla olmayacaktır

En iyisi mi düşe kalka hayatı öğrenmeye ve tutunmaya çalışmaktır artık onlarla ilgilenen kimse kalmamış gibi hissederler

Zamanla korkarlar ve bu durumda ailesini her zamankinden daha fazla özler

Geceleri uyurken rüyasında görmediği halde bile farkında olmadan sabahlara kadar anne baba diye sayıklarlar

Belki de en mutlu anlarında aklına anne babaları gelir ve yaşadığı dağınıklıklar sonra en mutlu anım dediği en mutsuz anı olur kimselere çaktırmamaya çalışırlar o an da

Derdini birilerine anlatmak isterler anlatırken de elleri ayakları titrer ne kadar dayanamasa bile dayanmaya çalışırlar

Derdini anlatırken kimi üzülüp dayanamayıp ağlar kimi de güçlü ol der kendine dik durmaya çalışır

Ailesi ayrılan çocuk ile diğer arkadaşları dalga geçebilirler bu dalgaya karşı koyan çocuklar da vardır ama bazıları bu dalgaya dayanamayıp üzülüp ağlarlar

Nerede olursa olsun başka çocuklar Anne Baba derken oradan uzaklaşmak isterler duymazdan ve görmezden gelmek isterler o anda onlar için hayat olmadığı kadar zor gelebilir

Hayata karşı her şeye rağmen ayakta dimdik durmaya direnmeye çalışırlar ama büyükler için bile bu durum ve bu hayat bu kadar zor ise çocuklarınızı bir düşünsenize

Artık üzülmek yerine mutlu olmak isterler ama yaşadıkları anılar buna izin vermez ama bu çocuklar için bilinmesi en çok gereken temel bilgi

HAYATA KARŞI DİMDİK DURMAK ZORUNDADIRLAR AMA BU HİÇTE KOLAR DEĞİLDİR OLAMAZDIR DA

Ayrılan ailelerin ardında kalan çocuklar ha bu gün ha yarın eninde ve sonunda yalnızlığa mahkûm olurlar ve iç bir dünya yaratırlar

Bu dünya kimsenin bilmediği hayal gücüyle yaratılır ve hemen her an hayal güçleri büyür büyüdükçe de çok kötü bir hal almaya başlar

İç dünyası tamamen kendine ait özel ve gizlidir belki de bir ömür boyu o hayat ile yaşar bu gizemli dünya içinden çıkılmaz bir hal alana kadar hiçbir şey fark etmezler iş işten geçince bu gizemli ve kötü halden kurtulmak isteyebilirler ama bu pekte mümkün olmaya bilir

Aileler bu durumu çok kolay sanıyorlar ama çocuk için gerçekten çok zor bir durumdur

Nerden mi biliyorum çünkü ben bunu yaşadım önce ailem ayrıldı sonra ben arkadaşlarımdan ayrıldım ailem olmadığı için arkadaşlarımın ailesi beni istemedi 16 yaşındayım babamla kalıyorum annem bizi terk etti dün gibi hatırlıyorum

Arkadaşlarım yok ailem yok şimdi aile sahibi olmaktan korkuyorum asla bir aile sahibi olamayacağımı düşünüyorum 

Ailelere tavsiyem ayrılık ve çocuğunuz varsa ayrılmayı çocuklarınız için bir daha düşünün ALLAH AŞKINA bunu çocuklarınıza yaşatmayın lütfen

Mina Aylin

O yoldan gitme

Dedem bana hep o yoldan gitme derdi Bende merak edip hep gitmek isterdim. Birgün o yol bana daha kestirme geldi ve bende girdim. Keşke girmeseydim Yolda yürüyorum.Yol bir türlü bitmiyor. Şu karşıda bir bayır var o bayırı aşarsam geldim demektir. Bayıra doğru yürüdüm. Karşıda bir insan vardı ama insan demeye bin şahit ister. Kafasından ağaç dalları girmis,kolu ters,bacakları ters dönmüş. Yüzü kanlar içinde… Korktum istemsizce yanına gidip gidip sormak istedim ama çoktan kaybolmuştu. Bende bayırı çıktım ve birisi arkamdan itti. Bayırdan yuvarlanmaya başladım. Dallar başıma batıyordu. Bacaklarım elim yüzüm kan içinde kaldı. Bir süre yuvarlandıktan sonra karşımda bir ayna belirdi. O aynaya baktığımda yokuşun başındaki adama benzediğini gördüm. ÇÜNKÜ O BENDİM. Ruhum bana oyun oynamıştı…